solak atolye, camhediyelikeşya, cam kitap ayracı, camboncuk, camrürünler
Ankara, kurak, soğuk bir şehir olarak bilinir. Doğrudur da... Böyle bir şehirde doğup büyümenin sinsice içinize işleyen bir başka yönü de vardır; Ankaralı olmanın ayrıcalığı da burada yatar. Normal hayat devam ederken, hayatınıza ne şekilde renk katacağınız arayışı da hiç bitmez.
Son derece alakasız bir bölümden mezun olmuş, yine son derece alakasız bir sektörde çalışıyorken kendime yeni bir hobi edinmiştim. Ama tabi, bu hobi, aldığım özel dersler sayesinde hayat buldu.
Ankara'da uzun arayışlar sonrası, Işıl Özel'in kapısını çaldım ve O'ndan bir süre ders aldım. Aldığım dersler sonrasında, istemeyerek de olsa, bir süre cam çalışmalarına ara verdim. Sonra cam sevdam tekrar alevlenince, bu kez de, yine Ankara'da ders veren, Munise Helvacıoğlu'nun kapısını çaldım. Bu muhteşem malzeme ile neler yapılabileceğini öğrendim, Munise Hoca parmaklarımdaki hüneri keşfettiren kişi oldu. Munise Hoca ile biraz daha teknik geliştirmeye devam ettim ve dersler sırasında ufak ufak atölye malzemeleri almaya başladım, altılı ganyandan kazandığım küçük bir ikramiyenin de katkısıyla ;) Ve artık atölyemin tüm malzemeleri tamamdı.
Peki bu atölye nerede kurulacaktı? Evde olmaz mıydı? Bir LPG tüp, bir oksijen tüpü, bir şalümo ve bir tezgah (masa) için küçük bir alan yeterliydi. Tabi ki düzgün bir havalandırma sistemi, gerekli güvenlik önlemleri de göz ardı edilmeden... En sonunda, yıllardır hayalini kurduğum şey karşımdaydı. Küçük bir cam tezgahım olmuştu, kendime ait...
Benim cam hikayem 2009 yılında böyle başladı. 2010 yılında, evimde hayat buldu :) Ve 5 yıl önce de, Solak Atölye, Gazimahallesi'nde, küçük, mini minnak bir dükkanda, gerçek bir atölyeye dönüştü.
Benimle bu hikayeyi paylaşmak isterseniz; ürünlerim hakkında bilgi almak, sipariş vermek ve atölye çalışmalarına katılmak için solakatolye@solakatolye.
Aslıhan Çağlak